Türk doktorlardan tıp tarihinde dünyada bir ilk

Descartes-08 İlacı ile Otoimmun Hastalıklara Yeni Bir Yaklaşım

Genetik mühendislik kullanılarak yeniden programlanan canlı insan hücreleri ile üretilen Descartes-08 ilacı, otoimmun hastalıklarda büyük başarı elde etti. Kanser tedavisinde de etkili olan CAR-T teknolojisinin RNA hücre mühendisliği ile birleşerek otoimmun hastalıklarda kullanılması için çalışmalar yürüten Cartesian Therapeutics firmasının Türk doktorlarının da arasında bulunduğu kurucuları, bu alanda çığır açıcı bir adım attı.

İstanbul Üniversitesi İş Birliğiyle Başarıya Adım Adım!

Cartesian Therapeutics’in kurucularından olan Dr. Metin Kurtoğlu, Amerika’da başlayan Descartes-08 ilacının geliştirme sürecinde mezunu olduğu İstanbul Üniversitesi’ni de işe dahil etti. İstanbul Üniversitesi ve Cartesian Therapeutics’in iş birliği sayesinde laboratuvar ortamında yeniden programlanan Descartes-08 hücreleri, otoimmun hastalıklarda kişiselleştirilmiş bir tedavi seçeneği sunarak klasik yöntemlerin ötesine geçiyor.

18-20 Nisan 2025 tarihleri arasında Türk Nöroloji Derneği tarafından İstanbul’da düzenlenen 2. Uluslararası Nörogenetik ve Nörometabolik Hastalıklar Kongresi’nde tanıtılan Descartes-08 ilacı, miyastenia gravis gibi nörolojik otoimmün hastalıklar için umut vaat ediyor. Tedavi, ayaktan uygulanabilen ve kemoterapi gerektirmeyen ilk CAR-T teknolojisi olarak dikkat çekiyor.

Dr. Metin Kurtoğlu’dan Açıklama

Dr. Metin Kurtoğlu, Türk bilim insanlarının katkılarıyla geliştirilen Descartes-08 ilacının, otoimmun hastalıkların tedavisi için özel olarak tasarlanmış bir CAR-T tedavisi olduğunu belirterek, hastaların bağışıklık sistemi hücrelerinin laboratuvar ortamında yeniden programlanarak uygulandığını vurguluyor. Bu sayede CAR-T teknolojisinin otoimmun hastalıklarda kullanılabilmesinin önü açılıyor.

Kişiselleştirilmiş ve Güvenli Tedavi Seçeneği

Miyastenia gravis hastalarında yapılan Faz 2 klinik çalışmaları, Descartes-08 ilacının etkili ve iyi tolere edilebilir bir tedavi seçeneği olduğunu gösterdi. Bu başarılı sonuçların ardından Cartesian Therapeutics, 2025 yılı içinde dünya genelindeki ilk Faz 3 klinik araştırmasını başlatmaya hazırlanıyor.

Faz 2 çalışmalarının Türkiye koordinatörü olan Prof. Dr. Hacer Durmuş Tekçe, Descartes-08’in miyastenia gravis hastalarında uzun vadeli bir iyileşme sağladığını belirterek, ilacın Faz 3 çalışmalarının sonuçlarını heyecanla beklediğini ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

Kazakistan Sağlık Turizmi Fuarı

ALZ Kazakistan Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı Almatı’da başarıyla gerçekleştirildi

Uzmanından öneriler: Sıcak havalarda serinlemek için ayran, kefir ve sade soda gibi sağlıklı alternatifler tercih edilmeli

Uzmanından öneriler: Sıcak havalarda serinlemek için ayran, kefir ve sade soda gibi sağlıklı alternatifler tercih edilmeli

Menenjit vakaları artıyor: Bu belirtiler varsa dikkat!

Türkiye’de ve dünyada artan menenjit vakaları endişe yaratırken, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Mehmet Öztürk, önemli uyarılarda bulundu. Hatalığın grip gibi başlayıp, çok ciddi sorunlara yol açabildiğine dikkati çeken Uzm. Dr. Öztürk, “El hijyeni, kalabalık ortamlarda dikkatli davranmak ve hasta kişilerden uzak durmak önemli, ancak en güçlü korunma yöntemi aşıdır. Biz hekimler olarak bu aşıyı kuvvetle öneriyoruz” dedi.

Her gün acı yiyenler dikkat: Bilimsel olarak kanıtlandı

Acı yiyeceklerin kilo verme üzerindeki potansiyel etkisi, uzmanların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nden doktora sonrası araştırmacı Dr. Paige Cunningham’ın Verywell Health’e yaptığı açıklamaya göre, yiyeceklere lezzetini bozmayacak ancak acılık katacak kadar acı biber eklemek, daha az yemek yemenize yol açabilir.

Sohbet robotları ile dertleşmek ruh sağlığı sorunlarına çözüm olabilir mi?

Sohbet robotları ile dertleşmek ruh sağlığı sorunlarına çözüm olabilir mi?

Bu ikili herkesin favorisi! Nar ile tuzdan gelen lezzet patlaması, iyice temizliyor

Son zamanlarda sosyal medyada ve sağlıklı yaşam çevrelerinde sıkça konuşulan bir alışkanlık, kulağa biraz garip gelse de birçok kişinin sürdürdüğü rutinlerden biri haline geldi. Narın tatlı-ekşi aromasıyla tuzun keskin tadı bir araya geldiğinde ortaya çıkan tat hem beğeniliyor hem de vücuda faydalı etkileri olduğu söyleniyor. Peki, nar ve tuz ikilisi neden bu kadar popüler?